Türkiye’de YÖK, TTB, Türk Cerrahi Derneği ve TC Sağlık Bakanlığının değerlendirmeleri sonrasında 1990’larda Genel Cerrahi eğitimi tüm eğitim veren kurumlarda beş yıla çıkartılmıştır. Bundan önce genel cerrahi uzmanlık eğitimi sağlık bakanlığına bağlı eğitim ve araştırma hastaneleri ile bazı üniversitelerde dört yılda diğer üniversitelerde beş yılda tamamlıyordu.
Bugün ülkemizde 113 kurumda (9 şehir hastanesi, 26 sağlık bakanlığına bağlı eğitim araştırma hastanesi ve on üçü vakıf olmak üzere 78 tıp fakültesinde) genel cerrahi uzmanlık eğitimi verilmektedir. Tüm bu kurumlarda verilen eğitimin sağlık bakanlığının belirlediği çekirdek eğitim programına uygun olarak yürütülmesi gerekmektedir ama bunun ne derecede gerçekleştiği tartışılır. Teorik olarak bir genel cerrah yetişirken hangi yıl ne yapacağı veya yapabileceği bellidir ve eğitim sonunda yapılan sınavla kendisini “bir kliniği sevk ve idare edebilir” ifadesi ile uzmanlık belgesi verilmektedir. Yani sağlık bakanlığının sertifkasyonu her genel cerrahi uzmanı her şeyi yapabilir şeklindedir.
Genel Cerrahi uzmanı uzmanlığını aldığı andan itibaren şu konularla ilgilenmektedir;
Organ Nakli (karaciğer ve /veya böbrek nakli),Yanık ve Periferik Damar Cerrahisi eğitimi veren genel cerrahi kliniği sayısı çok azolduğu için bu konularda eğitim almamış genel cerrah da çoktur. Bir genel cerrahi uzmanının teorik olarak bu üç konu dışında kalan tüm konuları biliyor ve baş edebiliyor olması gerekir.
Ülkemizde Sağlık Bakanlığının kurallarını belirlediği çok sayıda yan dal uzmanlığı vardır. Tıp Fakültesini bitiren bir hekim “Pratisyen" olarak çalışabilmek için zorunlu hizmet yapar. Sonra arzu eder ve “Tıpta Uzmanlık Sınavı”nı başarı ile geçerse Sağlık Bakanlığının belirlediği uzmanlık alanlarından birinde eğitim alarak “Uzman Doktor” olur. Bir hekimin Uzman doktor olarak çalışabilmesi için uzmanlık eğitiminden sonra da zorunlu hizmet yapması gerekir. Sağlık Bakanlığı bazı uzmanlık dallarında Yan Dal Uzmanlığını da kabul etmiştir. Örneğin iç hastalıkları uzmanları gastroenteroloji yan dal eğitimi aldıktan sonra “Gastroenteroloji Bilim Dalı Uzmanı “olarak çalışabilirler. Tabi ki yan dal uzmanı kabul edilmek için yan dal eğitimden sonra da zorunlu hizmet gerekmnektedir.
Bu bağlamda Türkiye’de Genel Cerrahi Anabilim Dalı için Sağlık Bakanlığının belirlediği dört adet Yan Dal Uzmanlığı vardır. Bunlar;
“Cerrahi Onkoloji” yan dal uzmanlığı ilk başta mevcut genel cerrahi uzmanlarından başvuranlar arasında o dönem için belli süre ve yayını olanlara verilmiştir. Şimdi çeşitli kurumlarda yan dal uzmanlığı eğitimine başlanmıştır. Bu yan dalın sınırları belirlenmediği, halen standart genel cerrahi uzmanlığı eğitimi içinde onkolojik cerrahi konularının tamamı olduğu ve Cerrahi Onkoloji uzmanı sayısı ile dağılımı yeterli olmadığı için her genel cerrahi uzmanı kanser cerrahisi yapmaktadır.
“Gastroenteroloji Cerrahisi” yan dalı yakın zamana kadar sadece Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesinde yapılan bir uygulamaydı. Sağlık bakanlığının yan dal olarak tanıdığı Gastroenteroloji Cerrahisinin de sınırları belirli değildir. Bir Genel Cerrahi uzmanının en sık ilgilendiği konular Gastroenteroloji Cerrahisinin alanına girmektedir ve her genel cerrahi uzmanı da bu konularda pratik sahibidir.
“Harp Cerrahisi” yan dalının durumu ise daha da karışmıştır. Yönetmelik gereği Harp cerrahisi Gülhane Askeri Tıp Akademisi tarafından verilebilen bir yan daldır ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde geçerlidir. Yani günümüzde ne yönetmelikte adı zikredilen eğitim kurumu kalmıştır ne de Harp Cerrahisi yan dal uzmanının görev yapacağı sistem.
“Yoğun Bakım” Yan Dal Uzmanlığı, Anesteziyoloji ve Reanimasyon, Genel Cerrahi, Göğüs Hastalıkları, İç Hastalıkları, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji ile Nöroloji uzmanlarının 3 yıl daha eğitim aldıkları taktirde yapabildikleri bir yan dal uzmanlığıdır. Bu yan dalı seçen genel cerrahlar artık ameliyat yapmazlar.
Genel Cerrahide Yan Dal Uzmanlığının resmi boyutu böyle iken pratikte Genel Cerrahlar şu başlıklar altında yan dal uzmanı olduğunu ifade etmektedirler;
Ülkemizde meme ve endokrin cerrahisi üzerinde büyük bir yığılma vardır. Acil cerrahisi yok denecek kadar sınırlı, mortalitesi (hastaların ameliyata bağlı ölüm riski) son derece düşük ve yüz güldürücü sonuçların fevkalade yüksek olan bu alanlar doğal olarak en sık talebi görmektedir.
Çağın hastalığı obezite (şişmanlık) ile ilgilenen bariatrik cerrahi de büyük hasta potansiyeli nedeniyle revaçta olan bir konudur.
Acil vakalarının çok ve yüz güldürücü sonuçlarının da az olduğu Travma ve Yanık gibi konularda talep bir hayli azdır.
Yukarıdaki konu başlıklarından sadece Transplantasyon Cerrahis için Sağlık Bakanlığı tarafından yönetmelikle kurallar konmuştur. Ancak bu yönetmeliğe uyanlar belirlenmiş organ nakilleri için ruhsatlandırılmaktadır. Bunun dışında konularda resmi hiçbir kural yoktur. Periferik Damar Cerrahisi de temelde Kalp ve Damar Cerrahisinin ilgi alanına girmektedir.
Pratikte kullanılan bu yan dal uzmanlık alanları özünde sadece cerrahların ilgi duydukları konuları tanımlamasıdır. Bir Genel Cerrah, uzmanlığını veya çeşitli akademik titrlerini aldıktan sonra “ben artık şu konu ile ilgileniyorum” der ve onunla ilgili meslek derneklerine üye olup sadece o konu ile ilgilendiğini deklare ederek belirli bir hasta grubuna hitap etmeyi amaçlar. Yaptığı ameliyatları, mesleki okumalarını ve katıldığı eğitim çalışmalarını bu alana odaklayarak bir konuda yoğunlaşır. Bu yaklaşım cerrahi pratiğini sınırlı bir alanda yürütmek isteyenler için uygun bir stratejidir. Br cerrahın sevdiği, daha iyi yaptığına inandığı, riski ya da acili az olduğu veya hastası çok olduğu için bir konuyu seçmesi anlaşılır bir tutumdur. Ama bu yolu seçmiş hekimlerin kendini "bir şeyci olarak tanımlamayan" cerrahları bazı ameliyatları "yapamaz" diye işaret etmesi gariptir.
Genel Cerrahide bazı konular vardır ki cerrahi teknik açısından yeterli deneyimi omayan hekimin yapması mümkün değildir. Ama diğer yandan öyle konular da vardır ki orada uygulanacak cerrehi teknik en temel cerrahi eğitimlerin içindedir.
Günümüzde isteyen için her bilgiye ulaşmak mümkündür. Hastasına doğru tedaviyi uygulamak isteyen hekim için bilgi eksikliği söz konusu değildir. Yapılması gereken ameliyat şu ya da bu şekilde bilinir, bulunur veya öğrenilir. Bir ameliyatı teknik anlamda yapılabilmek için beceri ve deneyim, yapılmasına gerek yok diyebilmek için ise vicdan gerektirir. Doğru hekim yapamayacağını bildiği ameliyatı başkasına yönlendirir, bu ameliyat yapılamaz demez. Doğru hekim ameliyat olma şansını kaybetmiş hastaya durumu uygun lisanla anlatır, hasta yakınlarına "bir şans tanıyalım" diyerek boş ümitler vermez.
Hasta ve hasta yakını olarak karar vermenin güç olduğu aşıikardır. Konu sağlık olunca bu alanın dışındaki herkes almış olduğu eğitimden bağımsız olarak eşit düzeyde cahildir. Bu nedenle hemen herkes planlı bir ameliyat öncesi birden fazla doktora gidip internetten bir şeyler öğrenmeye çalışmaktadır. Karar verme sürecinde soracağınız soruları doğru seçmeniz ve alacağınız yanıtları iyi dinlemeniz size en güvenli yolu sağlayacaktır. Hastalık ve tedavisi ile ilgili sorularla karar vermeniz en doğrusu olacaktır. Bunun yerine hekimin deneyimini ondan alacağınız yanıtlarla değerlendirme çabası genellikle yanıltıcı olacaktır.
Sevgili Gökhan hoca ile Haziran 2022'de sol göğsümde tespit edilen kitle sebebiyle tanıştım. İlk muayenede güven veren pozitif kişiliği, güleryüzü yaşadığım ürkütücü olayı katlanır{...}
09.05.20232009 yılından itibaren kontrol altında olduğum tiroid nodül'üm 2011 yılında uyarı vermeye başladı. Aile öykümde kanser vakası olması nedeniyle korkum ve endişem üst düzeydeydi. Dah{...}
28.04.2023Sizinle tanışmama kızım Ebru vesile oldu. İyiki de olmuş. Bağırsak ameliyatımı siz yaptınız. Üstünden yıllar geçti hiçbir şikayetim olmadı. Çok teşekkür ederim Allahım sizin gibi d{...}
28.04.2023